top of page

HIGHLIGHTED

DOSYA

Zorlukları kadar ilham verici anlarıyla da hatırlanacak olan 2024'e dair akılda kalan sergiler, albümler, önemli haberler ve daha fazlası.

2024'e Dair İzler ve Öne Çıkanlar

Furkan Öztekin

2024, zorlukları kadar ilham verici anlarıyla da hatırlanacak bir yıl oldu. Sanat ve teknolojinin giderek iç içe geçtiği bu dönemde, dünyayı etkileyen sergiler, albümler ve yenilikler, yaratıcı bir geleceğin habercisi gibiydi. İstanbul’dan Paris’e, Venedik’ten New York’a, farklı coğrafyalarda iz bırakan sanat eserleri ve çığır açan teknolojik gelişmeler, bize hem duygusal derinlikli bir keşif imkanı sundu. Jamie xx’in melankolik albümüyle gecelere sığmayan hislerden, yapay zeka destekli çarpıcı sergilere; metaverse dünyasındaki yeniliklerden kuantum bilişimin büyük sıçramasına kadar, 2024, keşfetmeye doyamayacağımız bir yolculuğa çıkardı bizi.


Gelin, bu yılın iz bırakan gelişmelerine birlikte göz atalım!


Akılda Kalan Sergiler


60. Venedik Bienali 

20 Nisan - 24 Kasım 2024

Josefa Ntjam - swell of spæc(i)es, 2024 (Fotoğraf - Andrea Rossetti, LAS Art Foundation)


Dünyanın en çok ziyaret edilen sanat etkinliklerinden Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nin 60’ıncısı 20 Nisan - 24 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. Ve tahmin edersiniz ki sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Gülsün Karamustafa, Türkiye Pavyonu’na özel ürettiği Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hâli adlı eserinde; tarihte istikrarın, ihtişamın, zaferin temsili olagelmiş sütunları içi boş kalıplara dönüştürerek yıkımların sıradanlaştığı ve değerlerin yıpratıldığı dünya düzenine dikkat çekti. Küratörlüğünü Adriano Pedrosa'nın üstlendiği Venedik Bienali, yeni medya ve dijital sanat seçkileriyle de adından söz ettirmeyi başardı. Bienalin iskeletini oluşturan geleneksel sanat formlarına rağmen dijital sanat meraklıları için görülebilecek şeyler de vardı.



Dijital yenilikçiliğin ön saflarında yer alan Berlin merkezli LAS Vakfı, sanatçı Josèfa Ntjam'ın geleneksel yaratılış mitlerine meydan okuyan, okyanus derinlikleri ve kozmik genişlikler arasındaki sınırları bulanıklaştıran anlatısına yer verdiği sergisi, kesinlikle öne çıkanlar arasındaydı. Maryna Rybakova’nın Piksel.Bülten okurlarına özel olarak hazırladığı “Yabancılar Her Yerde, Analoğun Son Sığınağı” isimli yazısını Yorum bölümünde bulabilirsiniz.


Zamansız Meraklar

15 Şubat - 11 Ağustos

İstanbul Modern

Zamansız Meraklar, Sergiden Genel Görünüm, (Fotoğraflar - İstanbul Modern, 2024


15 Şubat - 11 Ağustos 2024 tarihleri arasında İstanbul Modern’de gerçekleşen “Zamansız Meraklar” isimli sergiyi bu yılın en iyi seçkilerinden biri olarak göstersek yanlış olmaz. Nilay Dursun ve Ümit Mesci’nin küratörlüğünü üstlendiği sergide; Cem A., Atıf Akın, Ozan Atalan, Kerem Ozan Bayraktar, Mehmet Berk Bostancı, Cihad Caner, Yasin Arıbuğa-Toprak Fırat, Beste İleri, Alican İnal, Yelta Köm, Ebru Kurbak, Oddviz, Özcan Saraç, Ahmet Rüstem Ekici-Hakan Sorar, Meltem Şahin ve Berkay Tuncay’ın son dönem eserleri yer alıyordu. “Zamansız Meraklar”, güncel teknolojiler ve dijital kültürün sanatçıların düşünce ve üretim biçimlerine nasıl yön verdiğine odaklanıyordu. Sergide yer alan çalışmalar ise sanatçıların farklı temalara ilişkin bakış açılarındaki dönüşümleri kayıt altına almayı amaçlıyordu. Seda Niğbolu’nun sergi üzerine kaleme aldığı “Müzenin Geleceği/Geleceğin Müzesi” isimli yazıya Piksel.Bülten’in Yorum bölümünden ulaşabilirsiniz. Ayrıca sergi sona erse de sanal turla buradan ziyaret edebilirsiniz.


Oyun Odası

26 Mart - 18 Mayıs 2024

Akbank Sanat

Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası, Akbank Sanat, 2024


26 Mart - 18 Mayıs 2024 tarihleri arasında Akbank Sanat’ta deneyimlenen “Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası” sergisi, güncel sanat ve bilgisayar oyunlarının birbirine ilham verdiği, zaman zaman da iç içe geçip birbirinin sınırlarını bulanıklaştırdığı renkli bir dünya sunuyordu. Küratörlüğünü Güven Çatak ve Zeynep Arınç’ın üstlendiği sergi, oyun sanatına dair kapsamlı bir seçki sunarken, bilgisayar oyunlarına güncel sanat perspektifinden bakmayı öneriyordu. “İzleyicinin aktif bir konumda olduğu bilgisayar oyunları üzerinden toplumsal sorunların altını çizmek mümkün olabilir mi?” sorusunu kendime yönelterek ziyaret ettiğim sergiye dair kaleme aldığım metni Yorum bölümünde bulabilirsiniz.


Koş Diye Fısıldıyor Dere - İrem Arpak

Eldem Sanat Alanı | Fırın

5 Ekim - 8 Aralık 2024

İrem Apak - Koş Diye Fısıldıyor Dere, Sergiden Görünüm, 2024


İrem Apak’ın ekosistemlerin dönüşümü, çöküşü ve canlı türlerin yeni yaşam arayışlarına dair olasılıkların irdelendiği ilk kişisel sergisi ‘The Stream Whispers Run/Koş Diye Fısıldıyor Dere’, Eldem Sanat Alanı | Fırın’da gerçekleşti.


Apak, organik ve inorganik malzemeler ile kurguladığı sergisinde, izleyiciye yapay ve canlı yaşam alanı imgeleri, buna referans veren farklı yaratıkların türdeşlikleri ve biten, yeniden başlayan ve sonsuz döngüler sundu. Video, heykel, yerleştirme, cam ve tuval gibi plastik ve dijital disiplinlerin yer aldığı bu sergi, 2024’e dair hafızamda yer edinen  sergilerden biri oldu.


Sinyaller - Atıf Akın

PİLOT Galeri

6 Eylül - 26 Ekim

Atıf Akın, Sinyaller, Pilot Galeri, 2024 (Fotoğraf - Sahir Ugur Eren)


Atıf Akın’ın son on yıldır radyasyon, mutasyon ve arkeoloji üzerine yürüttüğü uzun soluklu araştırmalarından seçilen eserlerini bir araya getiren “Sinyaller” isimli sergisi geçtiğimiz sonbaharda ziyarete açıldı. Sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olma özelliği taşıyan “Sinyaller”, çağdaş sanat, bilim ve politika arasındaki kesişim noktalarını keşfeden tekno-bilimsel eleştirinin bir örneğini sunuyordu. Piksel.Bülten yazarlarından Seda Niğbolu, Atıf Akın’ın kişisel sergisini sanat, bilim ve teknoloji çerçevesinde yakından değerlendirdi. “Medya, Bilim, Politika Üçgeninde Yeni Bir Sanat Dili” isimli yazı Piksel.Bülten’in Yorum bölümünde.


Norman Teague - Jam Sessions

MoMA

10 Ekim 2024 - 11 Mayıs 2025

Designer’s Choice, Norman Teague, Jam Sessions, MoMA, 2024


Son günlerin belki de en popüler konularından biri olan yapay zekaya güncel sanat ekseninden baktığımızda, MoMA’nın 10 Ekim 2024 - 11 Mayıs 2025 tarihleri arasında ev sahipliği yaptığı Designer’s Choice serisinin ilk sergisi Norman Teague - Jam Sessions’a rastlıyoruz. Charles ve Ray Eames, Mies van der Rohe, Eero Saarinen ve Gerrit Rietveld gibi ünlü tasarımcılara ait mobilya, cam eşyalar, seramik ve elektronik ürünlerden oluşan 45’ten fazla tasarım objesi yer aldığı bu sergi, MoMA koleksiyonundaki tarihi tasarım ikonlarını Norman Teague’in özgün yorumlarıyla bir araya getiriyor. Şikago merkezli tasarımcı Norman Teague, titizlikle yaklaştığı bu projede tarih boyunca yeterince temsil edil(e)memiş kadınlardan, farklı kökenlere sahip bireylerden ilham alarak, yapay zeka aracılığıyla tasarım objelerine eşsiz ve güncel bir yaklaşım kazandırıyor.


Nature Manifesto - Björk & Aleph Molinari

Centre Pompidou

20 Kasım - 9 Aralık

Björk, Aleph Molinari & IRCAM, Nature Manifesto, 2024 (Görseller - Sam Balfus)


Kırk yılı aşan kariyeri boyunca kendine özgü eklektik bir müzikal tarz geliştiren İzlandalı sanatçı Björk ve Fransız sanatçı Aleph Molinari, tehlike altındaki hayvanların seslerini kendi manifestosuyla birleştiren yenilikçi yapay zeka enstalasyonu Nature Manifesto ile 20 Kasım - 9 Aralık tarihleri arasında Paris’teki Centre Pompidou’daydı. Ses yerleştirmesi olarak tanımlayabileceğimiz bu çalışma, son gerçekleştirilen BM 

İklim Değişikliği Konferansı ile aynı dönemde sergilenirken, Paris’te “Biyoçeşitlilik: Hangi Gelecek için Hangi Kültür?” forumunun önemli bir parçasını oluşturdu. Paris'in mimari ikonlarından Centre Pompidou’daki gerçekleşen sergi sona erse de, Nature Manifesto'nun dünyasına çevrimiçi olarak erişebilmek mümkün. Sergiye dair kaleme aldığım metne buradan ulaşabilirsiniz.


The Void

20 Kasım 2024 - 23 Şubat 2025

İBB Çubuklu Silolar / Dijital Sanatlar Müzesi

The Void Sergisinden Görünüm, MAOTIK (Fotoğraf - Göktuğ Güntav ve Piksel. Creative Solutions'ın İzniyle)


Son dönemde Beykoz’un kültür, sanat ve yaşam merkezine dönüşen Çubuklu Silolar’daki Dijital Sanatlar Müzesi; ışık, mekân ve boşluk arasındaki sonsuz gerilimi araştıran ve izleyiciyi de bu bağlamda bir yüzleşmeye davet eden “Boşluk” sergisine 23 Şubat 2025 tarihine kadar ev sahipliği yapmaya devam ediyor. MAOTIK & Nik Colk Void, Buşra Tunç, Barış Çavuşoğlu, Media Tribe, ha:ar & Hakan Gündüz, Berkay Tuncay ve Meggie Weinheimer’ın ışık, mekân ve boşluk ekseninde ürettiği son dönem eserlerinden oluşan sergi, izleyiciye tüm bu soruların eşlik ettiği derinlikli bir keşif imkânı sunuyor. “The Void”, 2024’te beni görsel olarak en çok etkileyen ve içine çeken sergilerden biri oldu. 2025’in ilk aylarında da hala bu sergiyi deneyimleme şansınız var. Sakın kaçırmayın derim.


2024’te Dijital Sanat Piyasasına Dair Notlar ve Önemli Gelişmeler


Teknolojik yenilikler, bazı platformların durdurulamaz yükselişi ve yapay zekanın popülaritesi, 2024 üzerinde tahakküm kurdu diyebiliriz. Geçtiğimiz sene içerisinde 4 milyar ABD doları olarak tahmin edilen tahmin edilen dijital sanat pazar büyüklüğünün, 2020’li yılların sonuna kadar (belki de daha yakın) 12,1 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Tüm bu gelişmeler ve yenilikler dijital sanatın geleceğine dair oldukça merak uyandırıyor.


Metaverse ve Dijital Dünyalar


Metaverse, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin birleşimi ile oluşturulan dijital dünyalar olarak tanımlanabilir. 2024 yılında, metaverse konsepti daha da gelişerek, eğlence, eğitim ve iş dünyasında yeni deneyimler sundu. Sanal toplantılar, eğitim simülasyonları ve dijital alışveriş gibi aktiviteler, metaverse sayesinde daha interaktif ve ilgi çekici hale geldi.  2024 yılında Disney, metaverse teknolojilerini kullanarak interaktif bir eğlence deneyimi sunan "Disney Metaverse Park" isimli sanal bir tema üzerinde çalışmaya başladı. Epic Games'in meta evren platformu, gerçek hayatta hiçbir zaman Disney parkını ziyaret edemeyecek milyonlarca insana ulaşarak sanal bir Disney parkını sunma potansiyeli taşıyor.


Herhangi bir konu ya da hikâye üzerinden izleyicilerle grift ve kişisel bağlar kurabilen Metaverse ve VR teknolojilerinin etki alanını daha iyi anlayabilmek için küçük bir örnek vermek istiyorum; Türkiye’nin tek belgesel film festivali olan DOCUMENTARIST, geçtiğimiz Haziran ayında 17. İstanbul Belgesel Günleri’ni gerçekleştirdi. Bu kapsamlı belgesel günleri kapsamında son dönemlerin dikkat çeken teknolojisi sanal gerçekliğe dair bir seçkiye yer verildi. 


Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi


2024 yılında, yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi alanında en dikkat çekici gelişmelerden biri, Google DeepMind tarafından tanıtılan Gemini 2 adlı yapay zeka modeliydi. Gemini 2, farklı alanlardaki karmaşık görevleri çözme kabiliyetiyle çok amaçlı bir yapay zeka modeli olarak tanıtıldı ve GPT-4 gibi büyük dil modellerini daha ileri bir düzeye taşıdı. Gemini 2, dil işleme, görsel tanıma, strateji oluşturma ve problem çözme gibi birçok farklı yeteneği birleştirdi. Örneğin: Sağlık sektöründe tıbbi teşhis önerileri sunabildi. Mühendislik projelerinde optimize edilmiş çözümler üretebildi. Sanat ve tasarım alanında orijinal eserler oluşturdu.


İngiliz galerici Aidan Meller’ın geliştirdiği, yüksek teknoloji ile donatılmış robot sanatçı Ai-Da’nın “A.I. God. Alan Turing Portresi” (2024) isimli eseri 2024 yılında 1.08 milyon dolara alıcı buldu. Sotheby’s müzayede evi, bu eserin satışının “modern ve çağdaş sanat tarihindeki önemli bir anı işaret ettiğinin altını çizerken, yapay zeka teknolojisi ve sanat dünyası için kesinlikle bir dönüm noktası olarak gördüğünü belirtti. Yapay zeka destekli robot Ai-Da’nın İngiliz matematikçi Alan Turing’in portresini resmettiği eseri, tüm dünyada yapay zekanın sanattaki rolü ve etkisine dair önemli tartışmalara zemin hazırlıyor.


Birleşik Krallık hükümeti, yaratıcı endüstriler ile yapay zeka geliştiricileri arasındaki fikri mülkiyet çatışmalarını çözmek amacıyla yeni düzenlemeler üzerinde çalışmaya başladı.



Dünyanın en güçlü teknoloji şirketlerinden Google, geçtiğimiz günlerde yeni yapay zeka modeli PaliGemma 2’yi tanıttı.



16. yüzyıl Barok mimarisinin önemli yapılarından olan Aziz Petrus Bazilikası’nın yapay zeka teknolojisiyle oluşturulan dijital versiyonu internet üzerinden ziyaret edilmeye başlandı.



Kuantum Bilişim


Kuantum bilişim, 2024’te büyük bir sıçrama yaptı diyebiliriz. Geleneksel bilgisayarların sınırlarını zorlayan kuantum bilgisayarlar, karmaşık problemleri çözme kapasitesi ile bu yılın öne çıkanları arasında yer aldı. Kimya, finans ve lojistik gibi alanlarda yeni çözümler sunarak, büyük veri analizinde devrim yarattı. 2024 yılında, IBM ve Google gibi öncü şirketler, kuantum bilişimde çığır açan gelişmelerle dikkat çekti. Özellikle, IBM Quantum Condor adlı 127-qubit'lik işlemcinin yeni nesil versiyonu olan IBM Quantum Eagle piyasaya sürüldü. Bu, kuantum bilişimde daha karmaşık problemlerin çözümünü mümkün kılan bir dönüm noktası olarak sayıldı.


2024’te Neler Dinledik?


Jamie xx - In Waves


Jamie xx'in uzun zamandır beklenen yeni albümü In Waves, 2024 yılında dinleyicilerine melankolik bir mutluluk, kalp kırıklığı ve içsel bir yolculuk sundu. Döneminin en en talep gören prodüktörlerinden biri olan Jamie xx, neredeyse mistik bir geceyi anımsatan duygusal zirveleri ve heyecan verici dalgalanmalarıyla 2024’ü harika kapattı. Albümü ise “Sigara dumanıyla dolu bir şafakta eve döndüğünüz, son sekiz saatin detaylarının şimdiden bulanıklaştığı, ancak bu hislerin kristal netliğinde bir anı olarak kalacağını bildiğiniz bir gece.” olarak tanımlıyor.


Julia Holter – Something in the Room She Moves


22 Mart 2024'te piyasaya çıkan bu albüm, Holter'ın annelik deneyimlerinden ilham alarak oluşturduğu atmosferik ve deneysel bir çalışma. Albüm, çocukluk masumiyetini ve yaşamın basit güzelliklerini müzikal olarak yansıtıyor.


Charli XCX – Brat


Altıncı stüdyo albümü olan Brat, Charli XCX'in pop ve alternatif müziği harmanladığı, kişisel şarkı sözleriyle dikkat çeken bir çalışma. Albüm, sanatçının içsel yolculuğunu ve müzik endüstrisindeki yerini sorguladığı eğlenceli parçalar içeriyor. Albümün “Brat and It's Completely Different but Also Still Brat” isimli versiyonu da kesinlikle göz atmaya değer. 2024’ü tamamen Brat yeşiline boyayan Charli XCX’in 2025 yılında neler yapacağı ise tamamen merak konusu.


Floating Points - Cascade


Sam Shepherd, namıdiğer Floating Points’in 2024’ün en iyi albümleri arasında gösterilen Cascade’i, katıksız bir techno'nun metronomik sabit vuruşlarına tam olarak bağlı kalmasa da, keyifli bir house enerjisi veriyor. Sık sık titizliği nedeniyle övülse de Cascade , Shepherd'ın -ister stüdyoda, ister sahnede, isterse 30.000 fitte seyrediyor olsun- doğaçlamanın ustası olduğunu gösteriyor.


Bize Ulaşın

bottom of page