HIGHLIGHTED
RÖPORTAJ
"Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?" sergisinin küratörlerinden Martin Honzik ile bir röportaj.
Martin Honzik ile "Bilinci Yeniden Kurmak Gerçek Nedir?"
Piksel. Creative Solutions
"Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?" sergisinin küratörlerinden Martin Honzik ile gerçeklik kavramı üzerine.
Martin Honzik, Ars Electronica Baş Küratörü | Fotoğraf: ooen
Gerçeklik ya da hakikat, gündelik hayattaki kullanımına baktığımızda “var olan her şey” anlamını karşılıyor. “Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?” sergisinin kavramsal çerçevesinde ise gerçekliği “çok yönlü, çelişkili ve çoğu zaman da nafile bir çaba” olarak yorumluyorsun. Yapay Zeka’nın tahakküm kurduğu, her geçen dakikanın büyük değişimlere sebep olduğu günümüzde bu zıtlık nasıl bir ifade alanı açıyor?
Martin Honzik: Gerçekliğin bireysel olarak yorumlanması, insanlık için her zaman bitmek bilmeyen bir varoluşsal meydan okuma olmuştur. Bize, nihayetinde kendimizi insan olarak konumlandırdığımız ve örgütleyebildiğimiz çerçeveyi sağlar. Kültürel kavramlarımızı bu da çerçeve dahilinde tanımlarız. Bu olgu, sanatsal düşünce, sanatsal üretim ve daha geniş anlamda sanatın toplumsal rolünün, diyelim ki “benim ilgimi çeken ve toplumsal açıdan geçerli olduğunu düşündüğüm sanatın” temel dayanağıdır.
Toplumumuzun kendini içinde bulduğu; teknolojinin, sıklıkla değinilen zeka teknolojisinin, özellikle de endüstriyel düşüncenin ötesine uzanan, gündelik varoluşa kolayca adapte olan otonom sistemlerin günden güne artan etkisiyle çevrili bu yüceltilmiş durum, yeni bir zorluk kategorisi ortaya çıkarmaktadır. Alternatif bir tartışma ve ele alma biçimi gerektiren bu durum, bizi bu zorlukların üstesinden gelmek için yeni beceriler ve yetenekler geliştirmeye zorlar. Sanatın, özellikle de medya sanatının, toplumun bu karmaşık manzarada yol almasında önemli bir yardımcı ve zenginleştirici unsur olabileceğine yürekten inanıyorum. İnsanlığın ve teknolojinin doğasını, yeniden elle tutulur ve belirgin bir şekilde ayrılabilir hale getirmeye yardımcı oluyor. Medya sanatçıları sanatçı ve yaratıcılardır, aynı zamanda mühendis, akademisyen ve günün sonunda da vatandaşlardır. Eğitim düzeyleri, zihniyetleri ve alternatif düşünme biçimleriyle, vatandaşların, bu gerçekliğin ve geleceğin ihtiyaç duyduğu bir tür prototiplerdir.
Bu doğrultuda insan faktörüne yeni teknolojiler, araçlar ve diller yaratan, gerçekliği birinci elden şekillendiren etkili bir özne olarak yaklaşıyorsun. “Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?” sergisi üzerinden düşünürsek, gerçeklik kolayca şekillendirilebilen bir şey mi yoksa çeşitli müdahalelerle yapı bozumuna uğrayan bir olgu mu?
Martin Honzik: “Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?” sergisi, aynı zamanda gerçekliğin inşasında önemli rol oynayan faktörleri göstermeyi amaçlıyor. Doğamızın ve eylemlerimizin bir parçası olarak insan varoluşunun mantıksal sonucunu araştırıp, bundan kaynaklanan yansımaları irdeliyor. Fakat sergi bağlamında tartışılacak asıl soru; insanlık olarak teknolojiye nasıl bir rol biçmek istediğimiz, onu nerede ve ne zaman etkili kılmayı seçtiğimiz ve onu hangi amaçlarla kullanmayı planladığımızdır. Odak noktası, teknolojinin gizemini ortadan kaldırmak ve var olmanın zorluğunda, bireylere kendi gerçekliklerinde gezinmelerine yardımcı olacak yollar yaratmaktır. Ayrıca bunu yaparken; açıklığın, işbirliğinin ve eğitimin önemini vurgulamaktır. Soruya cevap vermek gerekirse; gerçeklik her zaman pek çok etki ve faktörün sonucuyla ortaya çıkar, bu yüzden de kesinlikle bir delik olarak şekillenir. Fakat gerçekliği teoride inşa edilmiş, farklı element, faktör ve etkilerken olan bir şey olarak algılamak ve ona teorik olarak dışarıdan bakmak, farkındalık açısından oldukça önemli ve gereklidir. Bunun içinde yaşamak, gezinmek, önemli kararlar almak, kendine bir yön bulmak ve bir arada var olmak, her bir birey ve vatandaş için zorlu bir görevdir. Otonom sistemleri, makineleri ve yapay zekayı bünyesinde barındıran dijital faktörler, neyin doğru neyin gerçek olduğunu ayırt etme konusundaki algı sınırlarımızı öyle dramatik bir şekilde zorluyor ki, bununla başa çıkmak için umutsuzca kavramlara ve yöntemlere ihtiyaç duyuyoruz. Medya sanatı ve sanatçıları da burada devreye girebilir.