top of page

HIGHLIGHTED

DOSYA

Onur Ayı vesilesiyle Cyanne van den Houten, Harriet Davey, Jacolby Satterwhite, Adriana Knouf ve Jake Elwes’ı yakından tanıyalım.

Medya Sanatında Queer Yaklaşımlar

Furkan Öztekin

Medya sanatı odaklı bağımsız yayın Piksel.Bülten, 1969’dan bugüne her yıl LGBTİ+ Onur Ayı olarak kutlanan Haziran’ı günümüz medya sanatındaki queer yaklaşımlarla uğurluyor. Kimliklerin ve normların dışında yaşamanın zenginliğini vurgulayan dosyamızda; Cyanne van den Houten, Harriet Davey ve Jacolby Satterwhite gibi üretimlerinde queer teoriden beslenen sanatçıların yanı sıra, daha önce Picks’te yer verdiğimiz Adriana Knouf ve Jake Elwes yer alıyor. Günümüzün gelişen teknolojileri sanat dünyasında yeni tartışmaları beraberinde getirirken, queer özneler medya sanatına alternatif bir rota öneriyor.


Yapay zekayı queerlemek mümkün mü?” Teknolojinin geleceğimizi hızla şekillendirdiği günümüzde teknoloji, sanat ve queer beden arasındaki ilişki nerede konumlanıyor?


Tüm bu soruların cevabı için kişisel notlarımla beraber sanatçıları yakından tanıyalım:


Utrecht'in Gizli Queer Tarihi: Cyanne van den Houten


Cyanne van den Houten, Hollanda Rotterdam’da yaşayan queer medya sanatçısıdır. Van den Houten’in sanat pratiği, büyü ve teknolojinin  paralellikleri etrafında gelişir. Medya sanatının çeşitliliğinden yaralandığı üretimlerinde, insanlar ve makineler arasındaki sentetik bağlantıyı keşfetmeyi amaçlar. Van den Houten'in sürpizlerle dolu sanat pratiği, mevcut ve yüksek teknolojilerin hacklendiği eğlenceli ve sezgisel bir yere işaret eder. Teknolojinin görünmezliğinin korkulacak bir şey olduğu fikrine karşı çıkmayı öneren Van den Houten, teknolojiyi kucaklamayı, ona değer vermeyi ve elle tutulur bir şeye dönüştürmeyi amaçlar.


Yeni medya sanatı etrafında dönen gizemleri ortaya çıkarmak ve bunları somut deneyimlere dönüştürmek için 2016 yılında sanatı teknolojiyle buluşturan Telemagic'i (www.telemagic.online) kurdu. Telemagic, yapay zeka tarafından yönetilen konserler veriyor, müze arşivlerinde rüya gören interaktif enstalasyonlar ve olası gelecekleri tahmin eden kahinler yaratıyor.


Cyanne van den Houten'in de aralarında bulunduğu Telemagic kolektifinin etkinliklerinden bir kesit:



Cyanne van den Houten, Unstable Image (Fotoğraf - cyannevdh.nl)


Cyanne van den Houten, 2 Aralık 2023 - 18 Şubat 2024 tarihleri arasında Centraal Museum’da gerçekleştirdiği “Unstable Image” isimli kişisel sergisinde, algoritmalar kullanılarak üretilen robotik heykelleri bir araya getirir. Sergideki rengarenk heykellerin her biri, teknoloji tarafından belirlenen gündelik bir mantığa, yaşama ve karaktere sahip. Yerel bir ağ üzerinden iletişim kuran bu heykeller,  birbirlerinin mesajlarına yanıt vererek beklenmedik şiirler ve dengesiz imgeler yaratıyorlar.  Bu sıradışı sohbetlerin içeriği; Utrecht'teki potansiyel queer tarihin gizemini keşfetmekten büyücülük ve teknoloji arasındaki ortaklıkları açığa çıkarmaya kadar uzayıp gidiyor. Van den Houten, queer robotlarıyla birlikte izleyiciyi yapay zekânın ikili cinsiyet sistemi dışındaki yansımalarına götürüyor.


Dünyalar Arasında Görsel Bir Şölen: Harriet Davey


Harriet Davey (Fotoğraf: goat.com)


Harriet Davey, çarpıcı görsel dünyasıyla tanınan Berlin merkezli bir 3D sanatçısıdır. Davey’nin üretimleri, çeşitli yazılımlar aracılığıyla insan bedenini yeniden hayal eder ve izleyiciyi uzaylılara ait parlak ve ışık dolu bir dünyaya sürükler. Dijital mecralardaki çıktılarını “görsel kusmuk” olarak tanımlayan sanatçı, Instagram yüz filtrelerinden popüler 3D animasyonlara kadar uzanan geniş bir görsel havuzunda çalışır. Lisans bitirme tezini yüz filtreleri ve bu tür teknolojik araçların genç kuşağa olan olumsuz yansımaları (dismorfi) üzerine yazan sanatçı, günümüz teknoloji dünyasına ve tüketim kültürüne eleştirel bir yerden yaklaşır.


Harriet Davey, Viatrixs Odyssey, 2022 (Kaynak - Nxt Museum)


Harriet Davey'in çarpıcı görselliğinden küçük bir kesit:




Davey, bir tasarımcı ve sanatçı olarak teknik hassasiyetini ve deneyselliğini medya sanatının fütüristik karakteriyle birleştirir. Kendi yarattığı ve keşfettiği spekülatif dünyada yer verdiği yaratıklarla, izleyicinin kalıplaşmış görüşlerini yıkmayı ve içinde bulundukları toplumu sorgulamayı hedefler. Detay ve renk konusunda keskin bir göze sahip sanatçı, “dünyalar arası görsel bir şölen” olarak tanımlayabileceğimiz çalışmalarında cesur tonlara ve dokulara sıklıkla yer verir.


Karmaşık ve Büyüleyici Manzaralar: Jacolby Satterwhite


Jacolby Satterwhite (Fotoğraf: James Emmerman)


Jacolby Satterwhite, neon manzaralara sahip enstalasyonları ile tanınan Amerikalı medya sanatçısıdır. Eserleri; Minneapolis Sanat Enstitüsü, Chicago Çağdaş Sanat Müzesi, Paris'teki Louis Vuitton Vakfı, New York City'deki New Museum ve Modern Sanat Müzesi ve Philadelphia Çağdaş Sanat Enstitüsü'nde sergilenmiştir. Yenilikçi ve son derece üretken bir sanatçı olan Jacolby Satterwhite, Solange'ın 2019 tarihli albümü When I Get Home'a ​​eşlik eden müzik videosunda yönetmen olarak görev yapmış, Perfume Genius'un 2022 stüdyo albümü Ugly Season'a eşlik eden bir kısa film yönetmiştir.


Sanatçının yönettiği kısa filmi buradan deneyimleyebilirsiniz:



Jacolby Satterwhite, Room for Demoiselle Two, 2019. C-Print; 45 x 60 inches. (Kaynak: Mitchell-Innes Nash.)


İlhamını annesinin çocukluğunda yaptığı çizimlerden alan Satterwhite, animasyon programında özenle izini sürdüğü üç boyutlu nesneleri eşsiz manzalarının içine yerleştirir. Birds in Paradise isimli eseri, sanatçının kendisini, hayatında güç aldığı LGBTİ+ özneleri ve CGI avatarlarını karmaşık ve büyüleyici bir dijital manzaraya dönüştürür. Satterwhite'ın dünya inşası;  ödünç alınan anekdotlar, kişisel mitolojiler, çizimler ve deneysel dans görüntüleri arşivinden beslenir. Çok katmanlı bir yerleştirmenin parçası olan animasyon serisine, sanatçının merhum annesi Patricia Satterwhite tarafından yazılan ve söylenen kavramsal bir halk müziği eşlik eder. Rüya gibi atmosferin içinde trip-hop ve asit-house parçaları, izleyiciyi aşk, şifa ve büyüme üzerine dokunaklı düşüncelere sevk eder.



Dünya Dışı Bir Karşılaşma: Adriana Knouf


Adriana Knouf, üretimlerinde farklı zamansallıklar üzerinden dünya dışı karşılaşmaları odağına alan bir sanatçı, bilim insanı, yazar ve mühendistir. Uzaylıların biyolojisini ve kültürünü kapsayan bilim dalı ksenoloji ile yakından ilgilenen Knouf, trans ve xeno varlıklar arasındaki bağları araştıran tranxxeno laboratuvarının kurucularından biridir. Prix Ars Electronica ve Bilim Kurgu Araştırma Derneği ödüllerine sahip sanatçının çalışmaları pek çok uluslararası platformda yer almıştır.


Adriana Knouf'un S+T+ARTS'taki araştırma sürecinden ve TX-2: MOONSHADOW eserinden kesitler:




Adriana Knouf’un TX-2: MOONSHADOW isimli eseri, spekülatif uydu inşası ve insan dışı uzay yolculuğu üzerine bir dizi deneyi kapsar. TX-2: MOONSHADOW, uzay üzerindeki ticari, askeri ve yayılmacı yaklaşımın aksine, queer ve post-kolonyal geleceklerin ihtimaline işaret eder.


Teknolojiyi Alt Üst Etmenin Yolları: Jake Elwes


Jake Elwes, üretimlerine Londra’da devam eden bir medya sanatçısıdır. Hareketli görüntü, enstalasyon, ses ve performansı kapsayan çalışmalarında, teknolojinin gizemini çözmenin yollarını arar. University College London Slade Güzel Sanatlar Okulu’nda eğitim gören Elwes’ın çalışmaları, Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi dahil olmak üzere pek çok uluslararası müze ve galerilerde sergilenmiştir.


The Zizi Project, Jake Elwes’ın yapay zeka ve drag performansının kesişim noktalarını araştırtırdığı, 2019 yılından bu yana sürdürdüğü serisidir. Sanatçıya göre drag, toplumsal cinsiyete meydan okuyup ötekiliği araştırırken, yapay zeka bir kavram ve araç olarak genellikle gizemli ve toplumsal önyargıların yeniden üretilmesinde bir suç ortağıdır. Zizi Project, drag ve yapay zeka etrafındaki kavramları, makine tarafından yaratılmış derin, sahte ve sentezlenmiş bir drag kimliğine dönüştürür. Elwes’ın deformasyon kullanarak gerçekleştirdiği bu proje, yapay zekanın drag kültürü hakkında bize neler öğretebileceğini araştırır.


Jake Elwes, 2019'dan beri sürdürdüğü Zizi Project'i tüm detaylarıyla aktarıyor:



Jake Elwes, A.I. Interpreting ‘Against Interpretation’ (Sontag 1966) isimli bir diğer eserinde, Susan Sontag’ın “Yoruma Karşı” makalesini yapay zeka aracılığıyla yeniden yorumlar. Görsel olarak yorumlanan makale, GPT2 ve CLIP algoritmaları tarafından dile dönüştürülür. Sanat eserlerinin yorumlanmasına eleştirel olarak yaklaşan makaleye, yapay zeka aracılığıyla yeni bir kavramsal çerçeve çizer.





Bize Ulaşın

bottom of page