Dolu dolu geçen Sonbahar aylarından, karanlık atmosfere rağmen dinamikliğini koruyan sanat sezonundan herkese yeniden merhaba.

Daraldığımı hissettiğim, motivasyonumu bulmak için ekstra efor sarfettiğim zamanlarda yeni şeyler görmek, duymak, okumak ve keşfetmek bana iyi geliyor. İstanbul'un kalabalığının arasından sıyrılarak sergi gezmek de bunlardan en önemlisi. Ne ara sonbaharın sonlarına doğru geldiğimizi anlamamakla beraber, yeni keşiflere ve ilham verici karşılaşmalara vesile olmasını dilediğim sergileri ve sanatçı önerilerimi kişisel notlarımla beraber sizlerle paylaşıyorum.

Hesaplar ve Tesadüfler ve Vera Molnár’ın İzinde

Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu'ndan Algoritma Sanatı

Pera Müzesi

Son Tarih: 26 Ocak 2025

Benim için usta isimlerin sergilerini görmek ve yakından deneyimlemek bir sanatçı olarak her zaman ilham verici oldu. Pera Müzesi de lise zamanlarımdan bugüne ziyaret ettiğim, kişisel tarihimde önemli yerlerden biri. Dóra Maurer, Vera Molnár ve Gizella Rákóczy'nin bilgisayar ve algoritma sanatının ilk örneklerini verdiği eserlerini Ocak sonuna kadar mutlaka görün.

Hesaplar ve Tesadüfler & Vera Molnár’ın İzinde, Pera Müzesi, 2024

"Hesaplar ve Tesadüfler, algoritma sanatının öncü isimlerinden Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy'nin Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu'nda yer alan eserlerini bir araya getiriyor. Sergi, Molnár’ın bilgisayar sanatı üzerindeki önemli etkisine odaklanırken, Maurer ve Rákóczy'nin sanatsal pratiklerinin algoritma ve matematiğin entegrasyonu ile soyutlamanın sınırlarını genişletmesinin de izini sürüyor."

Farz Et Ki Sen Yoksun

Küratör: Selen Ansen

Arter

Son Tarih: 29 Aralık 2024

Gregory Barsamian, Çığlık, 1998 (Fotoğraf: tagesspiegel.de)

Küratörlüğü Selen Ansen’in üstlendiği “Farz Et Ki Sen Yoksun” sergisi Arter’de 29 Aralık’a kadar devam ediyor. 600’e yakın eserden oluşan sergi sürprizlerle dolu. Gregory Barsamiam’ın 1998 tarihli üç boyutlu animasyon heykeli Çığlık, bize hem geçmişten hem de bugünden sesleniyor.

Contact

Peter Zimmermann

Dirimart

Son Tarih: 24 Kasım 2024

Dirimart, Peter Zimmermann’ın görme, dokunma ve dijital soyutlama estetiği arasındaki ilişkiyi keşfe çıkan “Contact” başlıklı sergisine 24 Kasım tarihine kadar ev sahipliği yapıyor. Dijital çağda görme ve dokunma duyusu arasındaki ilişkiyi sorgulayan sergi, sanatçının dijital şablonları grafik algoritmalarla değiştirerek ve ortaya çıkan görüntüyü tuvale aktararak ürettiği dijital tabanlı yağlıboya resimlerinden oluşuyor.

Critical Shifts

Küratörler: Maria Korolkova, Margarita Osepyan & Kate Umnova

Barın Han

Son Tarih: 30 Kasım 2024

Altını çizmek istediğim bir diğer sergi ise yer değiştirme kavramını yeniden yorumlayan ve Maria Korolkova, Margarita Osepyan ile Kate Umnova’nın eş küratörlüğünde Barın Han’da devam eden “Critical Shifts” sergisi. Kaosu ölçen eserlerden, eskiyi yeniden yorumlayan eserlere kadar uzanan bir anlatı sunan “Critical Shifts” sergisinde Rong Bao, Julien Prévieux, Kerem Ozan Bayraktar ve Yağız Özgen’in çalışmaları oldukça ilgimi çekti.

Rong Bao, Infinite Circumnavigation, Video, 2’53”

Julien Prévieux, ‘Where Is My (Deep) Mind?’, 2019

"Sergi, yer değiştirmenin ve dönüşümün yalnızca büyük jeososyal ve jeopolitik göçlerle oluşmadığını, günlük yaşamda neredeyse fark edilmeyen küçük değişimlerin de dönüşümde önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Bu küçük hareketler, dönüşümün, açıklığın ve yeni başlangıçların temel taşlarını oluşturuyor."

Doug Aitken - İçimdeki Şehir

Borusan Contemporary

Son Tarih: 17 Ağustos 2025

Sanırım bu sergi ünlü sanatçı Doug Aitken'in çalışmalarıyla ilk defa karşılaşmama vesile oldu. Aitken’ın pandemi döneminde ürettiği, üç kanallı film enstalasyonu Bayraklar ve Enkaz (2021) kesinlikle deneyimlenmeye değer. Piksel.Bülten'in gelecek sayılarında sergiye dair bir eleştiriye yer vereceğimizi de buradan duyuralım.

Doug Aitken, Sleepwalkers, 2007 (Fotoğraf - Hadiye Cangökçe)

"Borusan Contemporary, yeni kültür sanat sezonunun açılışında sanatseverleri çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Doug Aitken ile iz bırakacak bir yolculuğa davet ediyor. Jérôme Sans’ın küratörlüğünde, günümüz dünyasının insanlık durumunu resmederken modern yaşamın olağanüstü bir izdüşümünü sunan monografik sergi, sanatçının 2007’den 2024’e kadar olan dönemi kapsayan eserlerini bir araya getiriyor."

Geçmiş Sergiler

Berkay Tuncay - CLICKTRANCE

SANATORIUM

Son Tarih: 2 Kasım

Bir zamanlar İstanbul Bienali'nin Çalışma ve Araştırma Programı'nda beraber çalışma fırsatı yakladığım Berkay Tuncay'ın son kişisel sergisi CLICKTRANCE Karaköy'de ziyaretçilerini bekliyor. CLICKTRANCE, sanatçının renkli dünyasına girmek ve metinle kurduğu ilginç bağlantıları çözmek için harika bir fırsat.

Berkay Tuncay, CLICKTRANCE, SANATORIUM, 2024

"Web sayfaları ve platformlar arasında gezinirken etkileşimden yorgun düşen kullanıcılar ile sanatsal pratiği arasındaki benzerlikten yola çıkan Berkay Tuncay, sergiyi Yazının Öyküsü ASMR [The Story of Writing ASMR] başlıklı 5 kanallı video etrafında kurguluyor. Berkay Tuncay’ın son dönemdeki üretimlerini bir araya getiren “CLICKTRANCE”, sanatçının metinle kurduğu yakın ilişkiyi merkeze alıyor ve çevrimiçi dünyanın birtakım öğelerini maddeselleştiriyor."

Atıf Akın – “Sinyaller”

Pilot Galeri

Son Tarih: 26 Ekim

Atıf Akın, Çubuklu Silolar'da gerçekleşen Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir? sergisinden sonra yakından takip ettiğim bir sanatçıya dönüştü. Son dönem çalışmalarında güncel sanat, bilim ve politika arasındaki kesişim noktalarını keşfeden Akın’ın “Sinyaller” isimli sergisini de son İstanbul'a gelişimde büyük bir heyecanla ziyaret ettim. Son derece yalın jestlerle bütünlüklü bir anlatı kurgulamıştı. Kesinlikle İstanbul'da görülmesi gereken sergilerin başında geliyor. Sergiyi Seda Niğbolu’nun kaleminden okumak isterseniz “Medya, Bilim, Politika Üçgeninde Yeni Bir Sanat Dili”  isimli incelikli değerlendirme yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Atıf Akın, Sinyaller, Pilot Galeri, 2024 (Fotoğraf - Sahir Ugur Eren)

"Sergi, sanatçının son on yıldır radyasyon, mutasyon ve arkeoloji üzerine yürüttüğü uzun soluklu araştırmalarından seçilen bir grup eseri bir araya getiriyor. Atıf Akın’ın sanatsal yaklaşımı; çağdaş sanat, bilim ve politika arasındaki kesişim noktalarını keşfeden tekno-bilimsel eleştirinin bir örneğini sunuyor. Sanatçı, sergide yer alan işlerinde radyoaktivite ve mutasyon gibi konulara dikkat çekerken bu olguların zaman ve mekân üzerindeki etkilerini de analiz ediyor."

PICKS: Zimoun & Lukas Truniger

Piksel.Bülten her hafta Çarşamba günleri düzenli olarak Instagram adresinde yer verdiği PICKS bölümü aracılığıyla istisnai sanatçıları ve çalışmalarını öne çıkarmaya devam ediyor! Dünyanın dört bir yanından ödüllü sanatçıların sanat pratiklerini ve son dönem eserlerini keşfetmek için Piksel.Bülten'in Instagram adresini ziyaret etmeyi unutmayın. Şimdi Ekim ayında PICKS'e konuk olan dört sanatçıya yakından bakalım.

Davetkâr Bir Orkestra

Floris Vanhoof, müzik, görsel sanatlar ve sinemanın hibrit formlarına ilgi duyan Belçika merkezli bir multimedya sanatçısıdır. Görsel, ışık ve ses arasındaki sınırları keşfetmek için kendi enstrümanlarını üreten Vanhoof, dijital çağın içinde yaşayan izleyiciyi kaybolmaya yüz tutmuş 16mm filmler ve 35mm slaytlarla yüzleştirir.

Floris Vanhoof, Polyhedra, Vlaamse Gemeenschap, M HKA Antwerp Koleksiyonu, 2018

Floris Vanhoof, "Polyhedra" adını verdiği enstalasyonunda elli farklı geometrik şekilden oluşan bir hoparlör orkestrası yaratır. Birbirinden farklı formların ve boyutların dinleme deneyimini etkilediği bu orkestrada her bir hoparlör kendine özgü sesler yayar. Mekâna vızıltıları ve yankılar olarak yayılan bu ses bulutları, izleyiciyi heykellerin arasında eşsiz bir ses yolculuğa davet eder.

Aydınlığa Kavuşmak

Lukas Truniger, çalışmalarında doğa ve toplum arasındaki karmaşık ilişkilere odaklanan görsel bir sanatçıdır. Algılama biçimlerine meydan okuyan Truniger, sistemsel anlatılar aracılığıyla gizli gerçeklikleri araştırır ve bu araştırmalar multimedya enstalasyonları, spekülatif altyapılar ve performanslar olarak hayat bulur. Çalışmalarında doğal ve yapay sistemlerin görünmeyen bağlantılarını keşfederek, bu sınırları daha da bulanıklaştırır.

Lukas Truniger, Distributive Intelligence A Goup Mind, 2021 (Fotoğraf - lukastruniger.net)

Organik toplulukların kolektif davranışlarından ilham alan İsviçreli sanatçı Lukas Truniger’in “Distributive Intelligence | A Group Mind” isimli çalışması, reaktif robotik nesnelerin kinetik ışık performansından oluşur. Geçtiğimiz günlerde Sonica Glasgow’da gösterilen ve izleyiciyle yakından etkileşime giren bu performans, toplumu oluşturan bireyler arasındaki iletişimin zorluğu ve karmaşıklığı üzerine yalın ve sürükleyici bir anlatı sunar.

Angela de Weijer

Angela de Weijer (Miss Milivolt), Hollanda merkezli disiplinlerarası bir sanatçıdır. Sanatsal araştırmalarını fenomenolojik bir yaklaşımla birleştiren Angela'nın pratiğinde dünyaya yeni bir perspektifle bakmak ve çevreyi farklı bir şekilde algılamak önemli bir yer tutar.

Angela de Weijer, Collective Signal (Rework), 17 (Fotoğraf - missmilivolt.com)

Sanatçının 2017 yılından beri üzerinde çalıştığı araştırma projesi Collective Signal (Kolektif Sinyal), ilhamını kamuya yönelik bir uyarı sistemi olan sirenlerden alır. Angela de Weijer, Monheim Trienali kapsamında düzenlenen bir festival için Monheim itfaiyelerinin uyarı sistemi üzerinden tüm şehre yayılan atmosferik besteler hazırlar. İletişim aracı olarak işlev gören sirenlerin heykelsi yapılarından tüm şehre veda şarkıları dinleten sanatçı, devre dışı bırakılmak üzere olan eski bir teknolojiye güncel bir yaklaşım getirir.

Fenomenlerin Akustik Uğultusu

Zimoun, büyük ölçekli mekâna özgü yerleştirmeleri ve müzikal kompozisyonlarıyla tanınan İsviçreli görsel bir sanatçıdır. Sanatçının basit ve işlevsel materyalleri harekete geçirerek çeşitli sesler ürettiği yerleştirmeleri, modernizmin düzeni ile yaşamın kaotik güçleri arasındaki gerilimi ortaya koyar. Zimoun’un minimalist yapılarındaki fenomenlerin akustik uğultusu, duygusal bir derinlik taşıyarak yerleştiği mekânların içinde sürekli olarak yankılanır.

Zimoun, 191 prepared dc-motors, 39 kg wood, 2021 (Fotoğraf - Stefan Altenburger)

Sanatçının 2021 yılında Museum Haus Konstruktiv’de gerçekleştirdiği zemin enstalasyonu, 191 adet hazırlanmış doğru akım motoru ve 39 kg ağırlığında ahşap çubuktan oluşur. Kullandığı malzemeleri minimalist ve sürükleyici bir anlatının parçasına dönüştüren Zimoun, görsel ve akustik deneyleriyle izleyiciyi çok yönlü bir diyaloğa davet eder. Sanatçının diğer yerleştirmelerini keşfetmek için Instagram adresini ziyaret edebilirsiniz.